Thursday, April 6, 2017

Jean Marcoudan Türkiyede İslamcılık ve Post İslamcılık

Jean Marcoudan Türkiyede İslamcılık ve Post İslamcılık



Sciences Po Grenoble’da[1] ders veren Türkiye uzman? Frans?z akademisyen Jean Marcou, ayn? zamanda k?saca OVIPOT olarak bilinen ve IFEA (Frans?z Anadolu Ara?t?rmalar? Enstitüsü) kapsam?nda kurulmu? olan ?stanbul merkezli Frans?z Türkiye Çal??malar? Enstitüsü “Türk Siyaseti Gözlem Merkezleri Kaynaklar?”nda da[2] analizleri yay?nlanan önemli bir bilimadam?d?r. Marcou, 2004 y?l?nda yay?nlam?? oldu?u « Islamisme et “post-islamisme” en Turquie » adl? makalesinde[3], Türkiye’deki ?slamc?l?k ve post-?slamc?l?k tart??malar?na de?inmi?tir. Bu yaz?da, Marcou’nun makalesinin özetlenmesi ve makaledeki fikirlerin ele?tirilmesi amaçlanmaktad?r.

Jean Marcou

Marcou’ya göre, Türkiye, Kemalist dönemden beri Müslüman dünyas?n?n merkezinde laiklik (laïcité) özelli?iyle dikkat çeken bir ülke olmu?tur. Ancak 1980’lerde Refah Partisi ve onun lideri Necmettin Erbakan’la ba?layan ?slamc?l???n yükseli?i, 1996’da ?slamc?lar? ilk kez iktidara ta??m?? ve Erbakan Ba?bakan olmu?tur. 28 ?ubat süreci nedeniyle k?sa süren bu iktidar dönemi, Refah Partisi’nin Anayasa Mahkemesi taraf?ndan kapat?lmas? ve Fazilet Partisi deneyiminin ba?ar?s?z olmas? neticesinde Türkiye’deki ?slamc?lar? yeni bir a?amaya getirmi? ve Adalet ve Kalk?nma Partisi (AK Parti), 2001 y?l?nda böyle bir ortamda kurulmu?tur. 2002 y?l?ndaki genel seçimlerde birinci parti olan ve tek ba??na hükümet kurmay? ba?aran AK Parti ve onun lideri Recep Tayyip Erdo?an, Türkiye’deki ?slamc?lar?n önceki ba?ar?s?z denemelerinin ard?ndan, parlamenter demokratik sistemi benimseyen ve devletin laik niteli?ine ilkesel olarak kar?? ç?kmayan bir çizgide kurulmu?tur. Hatta partinin öncelikli hedefleri aras?nda, Türkiye’yi Avrupa Birli?i’ne üye yapmak bile vard?r. AK Parti hakk?nda bu dönemden ba?layarak 2 ana görü? belirmi?tir. Birinci ve bu partiye güvensizlik besleyen görü?, AK Parti’yi Bat? dünyas? ve özellikle de Amerika Birle?ik Devletleri’nin kontrolünde, onlar? memnun etmek için ?slam dünyas?na yönelik aktif politikalar geli?tiren ve ?slamc?l?ktan sapm?? bir parti olarak de?erlendiriyordu. ?kinci ve daha olumlu görü? ise, AK Parti’yi otoriterlik ve ?slamc?l?k aras?na s?k??an Müslüman toplumlar?na rehberlik edebilecek ve ?slami kitleleri kültürel ve dini kimliklerini koruyarak demokrasiye eklemleyebilecek demokratik bir hareket olarak görüyordu.

Bu giri? bölümünün ard?ndan Türkiye’deki ?slamc? hareketin geli?im sürecini incelemeye ba?layan Marcou, ilk olarak Kemalist tek-parti dönemine odaklanmaktad?r. Kademeli olarak[4] Türkiye’deki ?slamc?l??? zay?flatmaya ve topluma laikli?i benimsetmeye çal??an Mustafa Kemal Atatürk, tek-parti döneminde Diyanet ??leri Ba?kanl???’n? da kurarak, dini anlamda topluma bir yeknesakl?k kazand?rmak istemi?tir. Bu yeknesak kimlik, Sünni-Hanefi ?slam çizgisinde olmas?na kar??n, devletin dini birçok alanda kontrol etmesi ve laikli?i te?vik etmesiyle nedeniyle radikal bir nitelik kazanmam??t?r. Ayr?ca Türkiye’de az?msanmayacak say?da olan Alevi cemaati, bu yeknesakl??a dayal? sistem içerisinde temsil edilememi?, buna kar??n radikal ?slam korkusu nedeniyle laik Cumhuriyet’e daima destek vermi?tir. Bu ilk dönemin ilerleyen on y?llar?nda, Adnan Menderes ve Süleyman Demirel gibi merkez sa?c? popülist politikac?lar, devletin Sünni Müslüman kitleleri birçok noktada k?s?tlayan politikalar?na tepki gösteren ama Cumhuriyet ideolojisine ba?l? kalmaya devam eden ?slami politikalar geli?tirmi?lerdir. Bu sa? liderler de ?slam dinine siyasetlerinde yer vermelerine kar??n, Türkiye’de siyasal ?slam ak?m?n? ba?latan parti 1969 y?l?nda Necmettin Erbakan önderli?inde kurulan ve Milli Görü? ekolünü ba?latan Milli Nizam Partisi (MNP) olmu?tur. 1973 genel seçimlerinde yüzde 12 gibi yüksek bir oya ula?an -12 Mart muht?ras? sonras?nda kapat?lan- MNP’nin ard?l? MSP (Milli Selamet Partisi) ise, Türkiye’de siyasal ?slam’?n zirveye giden hikâyesinde önemli bir dönüm noktas? olmu?tur. 1970’lerin istikrars?z siyasi tablosunda, MSP lideri Erbakan, di?er partilerle koalisyon pazarl?klar?na girerek siyasal hareketini merkez siyasete kabul ettirmeyi ba?arm??t?r. Bu y?llarda önce Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), daha sonra da sa?c? Milliyetçi Cephe hükümetlerinde kritik Bakanl?klar? alan parti ve Ba?bakan Yard?mc?l??? yapan Erbakan, böylelikle kat? laik çizgideki devlete ?slamc? çizgiyi kabul ettirmi?tir. Bu durum, asl?nda Türkiye siyasal sisteminin en kat? gözüktü?ü dönemde bile ?slamc? çizginin daima güçlü oldu?unun ispat? niteli?indedir. MSP incelendi?inde, bu partinin üyeleri ve seçmenlerinin tamamen inançl? Müslümanlardan -ço?u farkl? tarikat ve cemaatlere üye olan- olu?tu?u görülmektedir. ?smindeki “milli” ibaresine kar??n, bu partinin millili?i laik milliyetçilikten çok farkl? bir çizgide ve daha çok Osmanl?c? bir zemin üzerine in?a edilmi?tir. Bu kültürel söylem, a??r sanayiye a??rl?k veren kalk?nmac? ve devletçi bir ekonomi politikas?yla da desteklenerek, ortaya somut ve özgün bir ideoloji konulmu?tur. A??r? sol ideolojilerin çok güçlü oldu?u ve dinin toplumsal ya?amda yerinin kaybolmaya yüz tuttu?u bir dönemde, bu devletçi-kalk?nmac? ve ?slamc? ideoloji, devlet taraf?ndan da makbul görülmü?tür. Bu y?llarda, Türkiye’deki ?slamc? hareket, radikal baz? niteliklerine kar??n parlamenter demokrasiye ba?l? ve farkl? partilerle koalisyona girmekten çekinmeyen bir görüntü çizmeyi ba?arm??t?r.

Türkiye’deki siyasal ?slam hareketinin ikinci dönemi, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra geli?mi?tir. Nitekim Erbakanc?lar?n ve Milli Görü? hareketinin destekledi?i Refah Partisi (RP) 1983’te kurulsa da, Erbakan’?n partinin ba??na geçmesi ancak 1987’de gerçekle?ebilmi?tir. Bu dönemde, merkez-merkez sa?da yer almas?na kar??n, Ba?bakan Turgut Özal’?n bireysel dindarl??? ve Arap dünyas? ile yak?n ili?kiler geli?tirmeyi öngören piyasac? ideoloji, Refah’?n yükselmesine engel te?kil etmi? ve ?slamc? sa? kitleler büyük ölçüde Özal’a yönelmi?lerdir. Ancak Özal’?n sihri kaybolmaya ba?lay?nca, ?slamc? Refah Partisi, 1989 yerel seçimleri ve 1991 genel seçimlerinden itibaren h?zla yükselmi?tir. Bu do?rultuda, Erbakan’?n partisi 1994 yerel seçimlerinde ?stanbul ve Ankara’n?n Büyük?ehir Belediyelerini kazanm??, 1995 y?l?ndaki genel seçimlerde de yüzde 21 oyla birinci parti olmay? ba?arm??t?r. Refah, bu y?llarda ba?ar?l? bir stratejiyle, sa? seçmenlerin ekonomik ho?nutsuzluklar? ile devletin laik engellemeleri aras?nda bir ba? kurmu? ve bu sayede ?slamc? seçmenin gönlünde taht kurmay? ba?arm??t?r. 1996 y?l?nda Erbakan’?n Ba?bakan olmas?yla zirveye ç?kan Milli Görü?, Refahyol hükümetinin (Erbakan’?n Refah Partisi ile Tansu Çiller’in Do?ru Yol Partisi’nin koalisyonu) Refah Partisi içerisindeki radikallerin sorumsuz aç?klamalar? nedeniyle koalisyonun 28 ?ubat sürecinde y?k?lmas? ve partinin Anayasa Mahkemesi’nce kapat?lmas? nedeniyle sars?lm??t?r. Fazilet Partisi ad?yla Milli Görü?’ün yeni bir partisi hemen kurulsa da, bu parti de daha sonra Anayasa Mahkemesi taraf?ndan kapat?lm?? ve asla Refah’?n ba?ar?s?na ula?amam??t?r.

Marcou’ya göre, Türkiye’deki ?slamc? hareketin üçüncü dönemi ise, 2001 y?l?nda Adalet ve Kalk?nma Partisi’nin kurulmas?yla ba?lam??t?r. Refah Partisi’nden 1994 y?l?nda ?stanbul Büyük?ehir Belediye Ba?kan? seçilmi? olan Recep Tayyip Erdo?an liderli?indeki AK Parti, ?l?ml? ?slamc? bir siyasal ideoloji üzerine kurulmu?tur. Türkiye’deki seçim sistemi sayesinde sadece yüzde 34 oyla tek ba??na iktidar olan AK Parti, 1990’lar?n ekonomik ve siyasal aç?dan istikrars?z tablosuna tepki olarak ortaya ç?km?? ve k?sa sürede çok ba?ar?l? bir performans göstermi?tir. Özal ve ANAP’?n tek parti iktidarlar? sonras?nda kurulan koalisyon hükümetleri dönemlerinde ya?anan ekonomik ve siyasal krizler, Türkiye halk?nda güçlü hükümet iste?ini tetiklemi? ve Erdo?an gibi karizmatik ve otoriter e?ilimli bir liderin önünü açm??t?r. Diyalog ve konsensüs gibi terimleri ö?renen Türkiye’deki ?slamc? hareket, AK Parti deneyimiyle beraber art?k Türkiye’yi yönetebilir hale gelmi? ve adeta evrim geçirmi?tir. Bu dönemde Türkiye’deki laik hareket “derin devlet” ve “yolsuzluk” gibi olumsuz ça?r???mlar yaparken, AK Parti ve ?slamc? hareket ise iyiyi, güzeli ve temizli?i temsil etmeye ba?lam??t?r. Erbakan’?n güçten dü?ü?ünü çok iyi gözlemleyen Erdo?an, sistemle kavga ederek bir yere gelemeyece?ini anlam?? ve ?slamc? ideolojisini arka plana atarak, güç odaklar?yla iyi geçinmeye gayret etmi?tir. ?stanbul Büyük?ehir Belediye Ba?kan? olarak y?ld?z? parlayan Erdo?an, arad??? siyasal f?rsat? büyük 1999 depremi ve 2001 ekonomik krizi sonras?nda çökmü? bir Türkiye sayesinde bulmu?tur. Partisini “muhafazakâr demokrat” (conservateurs démocrates) olarak tan?mlayan Erdo?an, böylelikle Avrupal? “H?ristiyanlar Demokratlar”a muadil bir görüntü vermeye gayret etmi?tir.

Peki, AK Parti ideolojik olarak nas?l de?erlendirilmelidir? Jean Marcou’ya göre, Frans?z medyas? da dünya medyas? da bu konuda bir ak?l kar???kl??? ya?amaktad?r. Le Monde gibi baz? gazeteler partiyi “?slami bir parti” olarak tan?mlarken, kullan?lan di?er ifadeler aras?nda “?l?ml? ?slamc?”, “?slamc? demokrat” ve “?slamc?lar” gibi terimler vard?r. Elbette Türkiye’deki ?slamc? hareketinin ana omurgas?n? te?kil eden bir partiyi kapsaml? sosyolojik ve siyasi analizler yapmadan tan?mlamak zordur. Örne?in, gazeteci Ru?en Çak?r, AK Parti için “?slamc? demokrat” terimini kabul etmez ve bunun yerine “eski ?slamc?” ifadesini daha yerinde bulur. Sosyolog Ferhat Kentel de, Türkiye’deki ?slamc? hareketin son 20 y?lda çok de?i?ti?ini ve Türkiye’de ?eriat hukukuna deste?in yüzde 5 ile yüzde 7 aras?nda s?n?rl? oldu?unu söyleyerek, AK Parti için kullan?lan “?slamc?” etiketini reddetmektedir. Laik ve Avrupa yanl?s? Deniz Vardar ise, AK Parti’nin a??r? sa? Milli Görü? gelene?inden gelen popülist radikallerin kurdu?u ama Avrupa normlar? ve demokrasiyi kabul ederek merkez sa? partilere benzeyen bir nitelikte oldu?unu söylemi?tir. Bu nedenle, Marcou’nun dü?üncesinde, AK Parti’yi “Post-?slamc?l?k” kavram? ve tart??malar? etraf?nda de?erlendirmek daha do?ru olabilir.

Post-?slamc?l?k, siyasal ?slam veya ?slamc?l?k’tan farkl? olarak, serbest piyasa ekonomisine daha büyük önem veren bir niteliktedir. Buna kar??n, ?slami de?erler, aile kurumunu yücelten ve koruyan politikalar ve milli de?erlere gösterilen büyük sayg? ile korunmaktad?r. Bu ba?lamda, partinin ideologlar?ndan olan Yalç?n Akdo?an’?n “Muhafazakâr Demokrasi” (La démocratie conservatrice) program? önemli bir veridir. Post-?slamc?l?k’?n ?slamc?l?k ve onun Türkiye ?ubesi olan Milli Görü?’ten temel farklar?; ?slam dünyas? yerine Avrupa odakl? olmas? ve serbest piyasaya daha aç?k olmas?d?r. Bu ve benzeri görü?ler, Marcou’nun makalesinin ana fikrini olu?turmaktad?r.

Makale, Türkiye’nin AB üyeli?i motivasyonuyla hareket etti?i 2000’li y?llar?n ba??nda ve AK Parti’nin ekonomik aç?dan Kemal Dervi? program?n? devam ettirerek çok ba?ar?l? oldu?u bir dönemde yaz?ld??? için, genel olarak iyimser bir çizgide oldu?u söylenebilir. Ancak elbette uzun süren AK Parti iktidar?, 2010’lu y?llardan itibaren bu ilk y?llar?ndaki ba?ar?s?n? koruyamam??t?r. Partinin ?slamc? e?ilimleri y?llar içerisinde daha bask?n hale gelmi? ve parti içerisindeki çok sesli ve çok renkli yap? kaybolmu?tur. Merkez sa?, liberal ve hatta Ertu?rul Günay gibi solcu isimler partiden ayr?l?rken, yerlerine tamamen ?slamc? isimler yerle?tirilmi? ve AK Parti, Refah Partisi’nin devam? niteli?inde bir parti hüviyeti kazanm??t?r. Bu geli?me, Türk d?? politikas?nda izlenen politikalarla da desteklenince, y?llar içerisinde daha tart???l?r hale gelen ve uluslararas? kamuoyunda eskisi kadar çok destek bulamayan bir siyasal yap? ve lider ortaya ç?km??t?r. AK Parti’nin nereye evrilece?i ise, ku?kusuz ilerleyen y?llarda cevab? bulunacak bir sorudur…

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMEC?


KAYNAKÇA
  • Marcou, Jean (2004), « Islamisme et “post-islamisme” en Turquie », Revue internationale de politique comparée, 4/2004, Vol. 11, ss. 587-609. Eri?im Tarihi: 29.09.2016, Eri?im Adresi: http://www.cairn.info/revue-internationale-de-politique-comparee-2004-4-page-587.htm.
[1] http://www.sciencespo-grenoble.fr/membres/marcou-jean/.
[2] http://ovipot.hypotheses.org/.
[3] Marcou, Jean (2004), « Islamisme et “post-islamisme” en Turquie », Revue internationale de politique comparée, 4/2004, Vol. 11, ss. 587-609. Eri?im Tarihi: 29.09.2016, Eri?im Adresi: http://www.cairn.info/revue-internationale-de-politique-comparee-2004-4-page-587.htm.
[4] 1922’de Saltanat’?n kald?r?lmas?, 1923’te Cumhuriyet’in ilan?, 1924’te Hilafet’in ilgas? ve 1937’de laikli?in anayasaya girmesi.


Available link for download